24 Haziran 2018, CB & Milletvekili Seçimlerine Dair Gözlemlerim

Bu yazıya, ülkemin geleceğiyle ilgili derin bir hayalkırıklığı ve endişe duyduğumu belirterek başlamak istiyorum. Bu seçimde de, ülke olarak partizanlıktan öteye geçemiyor oluşumuz nedeniyle farkında olmadan neleri kaybettiğimizi, kendi kavrayabildiğim kadar anlatmaya çalışacağım. Siyasetçi değilim, politika benim işim değil. Ama günlük hayatta yaşadıklarımız, hayatımızda o kadar fazla yere değmeye başladı ki; politikadan bağımsız düşünmek bence imkânsız. Baştan açıkça belirtmeliyim ki; okumasını ve düşünmesini hayal ettiğim kişiler bu yazıyı asla okumayacak, biliyorum....

June 26, 2018

Üvey Evlat

Tuluhan Tekelioğlu’nu ilk kez Işık Üniversitesi’nde 2007 yılında yapılan mezuniyetimde sunucu olarak tanımıştım. Şile Kampüsü’nün bu ilk mezuniyet töreninde sunucu seçiminde neden onu tercih ettiklerini şimdi daha iyi anlıyorum. Yaptığı ilk belgeseli olan Persona Non Grata’yı izlediğimde hissettiklerimi aynen 2. belgeselinde de hissettim. İlk belgeselde Can Dündar’ı izlerken hissettiğim öfkeyi, 2. belgeselde bu kez Levent Üzümcü ile hissetmek; gözlerindeki ifadeyi sessizliğe rağmen okuyabilmek çok acı. Şebnem Sönmez’in Gezi Parkı’ndaki çocukları anlatırkenki hislerinin gerçekliği karşısında insanın söyleyecek sözü zaten olamıyor....

June 26, 2016

Vodafone'a geçtim. İlk yorumlar...

Yıllardan beri kullandığım hattımı uzun süre önce kalitesi ve bir çok hizmeti nedeniyle Turkcell’e geçirmiştim. Yakın dönemde kurumsal hat kullanmaya başladığım için kendi hattımı çağrı + sms yönlendirmeyle yenisine yönlendirmiştim. Turkcell sağolsun; hattımı parketmeme izin vermediği için hiç kullanmadığım hatta ayda 30–40 TL civarında bir para ödüyordum. Turkcell’in yönetimindeki sıkıntıları uzaktan da olsa takip etmeye çalışıyordum ama son dönemi kaçırmışım. Süreyya Ciliv’in gittiğini ve şirketin iç dengelerinin çok değiştiğini, son olaylar patlak verdikten hemen sonra öğrendim....

April 15, 2016

Butigo, Evlilik, Monitise, İzmir...

3 senedir hayatımda çok şey değişti. Tüm bunlar olup biterken yazmayı çok istedim ama elim bir türlü gitmedi. Medium, twitter, instagram gibi araçlar paylaşma şeklimizi değiştirdi ve belki de yazmak, o eski anlamını yitirdi. raptiye’yi statik içerik sunacak şekilde baştan yazma planlarım var ama bu devirde buna gerek var mı ona da pek emin değilim. Yazdığım içerik çöp dahi olsa kaybetmek istemediğim için Medium’a da elim gitmiyordu ancak kalıcı bir çözüm bulana kadar Medium’dan yazabilirim diye düşündüm....

November 15, 2015